Gecenin Yağmuru – 5. Bölüm (Geçmiş) < Bir Anime Senaryosu >

Gecenin Yağmuru – 5. Bölüm (Geçmiş) < Bir Anime Senaryosu >

 

ve Artık sona yaklaşıyordu. Son anlarında sanki herkesi sahip olduğu her şeyi ve yaşadıklarını hatırlıyordu.. Her darbe aldığında yanıp kararan ışıklar ve çığlıklar duyuyordu.. ve sonra o anı hatırladı..

15 gün öncesi( Kaza öncesi )  ;

Herşeyin yolunda gittiği güzel günlerden biriydi. O Kadar güzel bir mart ayıydı ki en dersten kaçmayan süzükler bile dersten kaçıp gidesi vardı. Ama neyse ki artık okul dağılmış tüm okul çocukları dışarı dökülmüştü. Bulut’ta okuldan çıkmıştı. Bulut Yağmur’un kardeşiydi ve oldukça yaramaz bir çocuktu. Kırmızı saçları vardı. Saçları gözlerine dökülüyordu. Yüzü Yağmur’un yüzüne benziyor fakat gözlerinin rengi kırmızı ve boynunda alev dövmeleri var ve sol gözünün altında beyaz bir yara bandı vardı. Gerçekten çok yaramaz ve ele avuca sığmaz bir çocuktu abisinden 2 Yaş kücük ve 5 cm kısaydı. Yağmur onu okuldan almak için gelmiş kapıda bekliyordu.

Sonra okul kapısından koşarak millete çarpa çarpa biri fırladı. Arkasından nöbetçi öğrenciler fırladılar. Bulut üstü başı dağılmış bir şekilde okuldan kaçmaya çalışıyordu. Bir yandan kahkahalar atıyor bir yandan kaçıyordu. Gerçekten çok süratliydi ve hiçbiri ona yetişemiyordu. Abisini gördü ve hemen onun yanına koştu.

— Abii.. Abii.. Hoşgeldin 🙂 diye bağırarak yanına geldi..

— Bulut ne bu böyle yine noluyor.

— Abi beni kovalıyorlar. Bende kaçıyorum.

— Neden kovalıyorlar peki?

— Abi boşver hadi uzaklaşalım burdan çabuk.

— Sen orda dur biraz. Şu işin aslını bi öğrenelim yine ne yaptın ?

Sonra diğer çocuklar yetiştiler ve Yağmur’u görünce duraksadılar. İçlerinden biri :

— Yağmur yetti artık bu kardeşinin yaptıkları çabuk onu bize ver onu hocaya götüreceğiz.

— Hıh. Kardeşimi cezalandırabileceğinizi kim söyledi size.. Olay nedir ben hallederim.

Çocuklar tedirginleşti hepsi terlemeye başlamışlardı. Arkadan en kalıplıları fırladı ve:

— Ehh yettiniz artık be.. Nesiniz nan siz diye Yağmur’a yumruk salladı. Bu sıradan bir yumruk değildi karşısındaki çocuk 1.95 boyunda ve 120 kiloydu. O yumruğu suratına yinen sıradan biri bir daha ayağa kalkamaz suratı dağılırdı. Ama bir anda gelen yumruk geldiği hızdan ve güçten daha büyük bir hızla durdu.

Sağ elinden gelen Bu yumruğu Bulut sağ eliyle durdurmuştu.

— Hıh abii ya elin cebinde öylece duruyorsun. Gerçekten önce artistlik yapıyor sonrada benim yerime kendine vurdurmaya izin veriyorsun.

O sırada hızla biri Bulut’a doğru saldırdı bu daha hızlı ve beklenmedik bir şekilde bir anda arkasından geliyordu. Tam yüzünü ona dönüyordu ve yumruk suratında patlamak üzereydi ki, Yağmur dizlerini hafif kırmış vaziyette dirseğiyle çocuğun karnına öyle bir vurduki Çocuk ne olduğunu anlamadan geriye doğru yere 3 – 4 metre uçarak yere sürtündü ve sırt üstü kaldı. Yağmur ise Grimsi boz saçları gözlerinin önüne dökülür şekilde oldukça havalıydı.

Diğer çocuklar oldukça korkmaya başladılar ama karşılarında en güçlülerini durduran adamlar vardı.
Yağmur ayağa doğrulup onlara doğru döndü ve :

— Kardeşimi cezanlandırabileceğiniz konusunda izin verdiğimi hatırlamıyorum. İçlerinden biri :

— 2 kişi bize güç yetirebileceğinizimi düşünüyorsunuz aptallar. Sayıca kalabalık olan biziz. Ayrıca okul sınırları içerisindeyiz ki senin o kardeşin tüm bunların sorumlusu. idarede tamamen bizden yana anlayacağın.
Sonra Bulut yavaşça saymaya başladı.

–Bir ,iki, üç.. dokuz.. Karşılarında tam 9 kişi vardı yerde yatandan hariç. Sonra durumun vahim olduğunu anlayınca Bulut okuldanda ceza almamak için kaçmaları gerektiğini anladı. Bulut o sırada hala koca adamın yumruğunu tutuyordu. O vazıyetteyken hemen adamın elini tutar vaziyette kendi ayaklarıyla adamın üzerine tırmandı. Ve suratına öyle bir tekme vurdu ki adam ne olduğunu anlamadan 3 kişinin üzerine yığıldı. O kadar dev cüssesiyle sadece okullarda cezalandırıcı adam konumundaydı. Lise 1. sınıftaydı Bulut’la birlikte ama okula gelmesinin tek nedeni amcasıydı. Babası Bütün mal varlığını kaybetmiş amcasına. Aslında aklında hiç okumak yokken bu dev adamın 10 yaşında babasının isteği üzerine okula başladı. Çünkü babası onun okuyup kendi gibi cahil olmasını istememişti. Şuan bu cüssesinin tek açıklanabilir durumu buydu.

Bulut attığı bu güzel tekmeden sonra bir takla attı ve tekrar doğruldu. Artık ellide boş kalmıştı ve ikisi karşısındaki cocuklara bakıyorlardı. Bu bakışlar altında kalıplı çocuğun düşmesiyle de hepsi oradan uzaklaştılar. Olan yerde yatan 2 çocuğa olmuştu. Yağmur büyük olana bir paket selpak verip arkasını dönüp uzaklaşıyordu. Büyük olanın fena halde burnu kanıyordu. Sonra arkalarından :

— Siz ikinizde göreceksiniz ulann . Bu yanınıza kalmıcak. Al lan peçeteni diye fırlattı Yağmur’a doğru ve Tam Yağmur’un kafasına geldi ve peçete yere düştü. Bunun üzerine adımlarını durdurdu bi an. Fakat sonra kardeşine doğru devam ederek :

— Hadi gidelim Şu işin aslını anlat! dedi. Birlikte yürüdüler ve okuldan çıkıp eve doğru gidiyorlardı.

— Ya abi benim bi suçum yok . Vallaha abartıyorlar.

— Ya ya öyledir ne oldu anlat.

— Abi geçen gün biyoloji sınavına girmemiştim hocaya raporlu olduğumu söyledim.(Halbuki raporlu değildi.) Bana bugün yeniden sınav yapacağını söyledi. Kağıt çıkar dedi bana 5 soru yazdırdı ben  aynı konular çıkar diye ilk sınav konulara çalıştım ama hoca tamamını şimdiki konulardan sordu bende hazırlanamamıştım yapamadım.

— Ee devam et.

— Neyse bi kağıt daha çıkartıp aynı soruları aynı şekilde yazıp arkaya bizim çocuklara yolladım. Çözüp geri iletsinler diye. Ama bunu hoca ya farketti ya da başka sebepten devamlı bunları kontrol edıyordu. Bende o sırada elimden geldiğince yapıyordum.. (Aslında yapıyordum dediği sadece saçmalıyordu. Hoca üreme çeşitlerini sormuş fakat o saçma sapan sapık şeyler yazmıştı 🙂 )Bizimkilerde halledemedi ancak 2 sorunun cevabını yazabilmişler ve artık sınavın son 2 dakikasında ancak geldi bunlar elime.” Bende sınav kağıdına özür dilerim hocam. Lütfen beni affedin ” gibisinden şeyler yazmıştım. Hoca son anlarda kopya kağıdınıda farkedince artık sınav kağıdını getirmemi söyledi. Bende bunun üzerine özürü yediremedim. (Halbuki yazdığı o alakasız üreme şekillerinden utandığı için veremedi. ) Bende sınav kağıdını yırttım. Hocada disipline vereceğini söyledi.

— Ya Bulut sen adam olmayacak mısın ? Ne bu sınav kağıdı yırtmak nedir ? Akıllan artık bee…

— Ne yani abi benim suçum ne hepsi hocanın suçu görmüyor musun? sırf ben düşük alıyım diye yeni konulardan sordu. Birde üstüne ders boyunca sıkı gözetimde tutuyor. Ne bu şimdi.

— Sınavda kopya çekeceksin diye bi kural yok.

— Ne zaman beni savunacaksın artık beni küçük bi çocuk gibi görmenden bıktım. Neden diğer abiler gibi değilsin ki ! dedi Bulut. Bunu duyan Yağmur bir an duraksadı. Bu laf onu baya incitmiş gibiydi. O sırada Bulut karşıya geçiyordu… Eski bir devlet arabası geliyordu. 90 modellerde fakat şehir içi için ve bir devlet arabasından beklenmedik derecede hızlıydı. Ve Malesef artık …

Bir cevap yazın